Zühtü Kayalı

Zühtü Kayalı

Tahta Taht Bir Ah'la Yanmaz

Tahta Taht Bir Ah'la Yanmaz

İnternetten araştırıldığında taht için aşağıdakilere benzer tanımlar, açıklamalar görülebilir:

Taht; hükümdarların oturduğu, büyük ve gösterişli koltuk. Geniş manasıyla devletin başını ve yönetim merkezini simgeler. Monarkların yanı sıra, özellikle Hristiyanlıkta en yüksek kademelerdeki din adamları tarafından da kullanılır.

Yunan mitolojisinde tanrılar tahtlarda otururlar. Doğu medeniyetlerinde tahtlar ihtişamı sembolize eder. Halen ayakta olan en eski taht, Knossos duvarlarına bitişik olarak MÖ 1800'lü yıllarda inşa edilen, Girit Uygarlığı'ndan kalma bir taht olduğu söylenir.

Bilinen en gösterişli tahtın mücevherlerle bezeli ve gümüş basamaklarla çıkılan bir platform üzerinde bulunan ve Delhi hükümdarlarına ait olan Taht-ı Tavus olduğu söylenir. (*)

Taht kavgaları, taht oyunları, saray entrikaları iktidar olmak veya iktidarda kalmak, iktidarı sürdürmek için verilen mücadelelerin tanımlarından bir kaçıdır.

İktidar nedir o halde? Sözlüklerde (a) bir işi yapabilme gücü (2) bir işi başarabilme yetkisi ve yeteneği (**) olarak tanımlanırken iktidar olmaya "Genel anlamda bir bireyin yahut bireyler topluluğunun kendi istekleri doğrultusunda, rızaları olup olmadığına bakmaksızın diğer insanların davranışlarını etkileyebilme, yönlendirebilme veya denetleyebilmesi; toplumu yönetme, yönlendirme gücü, bu gücü elinde bulunduran otorite, ilişki veya organ" anlamı (***) verilebilmektedir.

Taht, iktidar, iktidar olmak tanımlarını ilk karşıma çıkan sitelerden alıp yazıya ekledim.

Tahtta oturmanın, tahta çıkmanın, tahttan inmenin veya indirilmenin kişisel özelliklerden bağımsız olduğunu söylemek gerekiyor. Tahtın iktidar olma gücü, tahtın üzerinde olanın iradesini aşar. Eğer iktidar olma gücünü, tahtın yükseldiği değerlerle uyumlu kullanırsa tahtın üzerindeki kişi, iktidarın sağladığı her tür imtiyazı sonuna dek kullanmayı hak eder. Halk / tebaa arasında değeri yükseltilir, kendisinde olmayan nitelikler / özellikler atfedilir. Ancak iktidar olma gücünün dayandığı değerlerle çatışmaya girerse veya o değerleri değiştirmeye kalkışırsa, o değerlerin taşıyıcıları tahta oturanın imtiyazlarını yok etmek, kullanılmaz hale getirmek üzere her tür entrikaya, itibarsızlaştırmaya girişir.

Taht, tahtın tahakküm kurduğu toplumun direnişi ile değil, tahtın değerleri ile oynanmasına seyirci kalmayan yönetici gücün, derin yönetim aklının bir düzeni ile değişir.

Taht fikri yerine senato, meclis, şura, seçilmişler, seçilenler aynı anlamda bir birinin yerine geçebilir. Taht ortadan kalkmaz, şekil veya kelime değişikliğine uğrar.

Putin, taht veya iktidar olma ile ilgili olabilecek bir saptama yapıyor: “Başkanlar gelir ve gider ama siyaset değişmez. Neden biliyor musun? Bir kişi seçildiğinde, benimki gibi koyu renk takım elbiseli, bavullu insanlar gelir ve işlerin nasıl yapılması gerektiğini anlatmaya başlarlar. Ve her şey anında değişir. Bu tüm dünyada böyledir. Köklü ülke ve medeniyetlerin devlet aklı vardır. Binlerce yıldır devlet aklı yaşar. Siz başkanı seçerken oy kullandık biz seçtik sanırsınız ama seçildikten sonra görürsünüz işler başkalaşır."

Seçim tahtın, iktidar olma gücünün sürdürülmesi, meşruiyetinin oylanması adına bir manevradan başka bir şey değil. Muhalefet ve yandaşlarının, iktidar ve yandaşlarının Janus gibi birbirinden ayrılmaz sistemin iki yüzü olduğu kabulü halinde kendimizi huzurlu hale getirebiliriz. Hobbes, Machiavelli, Konfüçyüs, Aristoteles, Platon, Nizamulmülk gibi onlarca filozof, düşünür, yönetici, sosyal bilimci devlet, iktidar, yönetim biçimleri üzerinde şartlarına göre değerlendirmeler yapmış ve o değerlendirmeler sonucu oluşturdukları görüşler doğrultusunda uygulamalar, teknikler, organ ve mekanizmalar geliştirmişlerdir.

İktidar için kardeş katlinin kabulü, iktidar savaşlarında yapılmaması gerekenlere mübah denilerek göz yumulması, suçun, suçlunun güya yüce amaçlar nedeni ile aklanması gibi olgular değerlendirme sonuçlarından bazılarıdır.

İronik olan aklama, kabul etme eylemlerinde bulunanların entelektüel bir birikimleri üzerinden bu olguları aklileştirmeye çalışmalarıdır.

Üzerimizde kurulu tahta tahtların ancak bizim bir ahımızla yanacağı yok.

(*) Wikipedi
(**) TDK
(***) TUBİTAK Ansiklopedisi

Bu yazı toplam 354 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zühtü Kayalı Arşivi